ay bugün itfaiyenin önünden geçiyodum.
tabi ki yine düşündüm
acaba itfaiyeciler aralarında konuşurken;
'abi ya bugün de hiç iş yok'
mu diyolar ?
ya da mezar arabacıları veya taşçıları;
'abi ya işler kesat'
tarzı konuşmalar yapıyolar mıdır ?
tabi ki yine ironiden doğan gülme krizine girdim.
ama içimden =)
s*
25 Ağustos 2009 Salı
18 Ağustos 2009 Salı
sigara ft. the moment*
bazen bi anda bi istek geliyo böle insanın içinden
ama onu yapmaması gerek.
ne kadar yoğun olursa olsun durmayı düşünmek gerek
insan kendini tutabildiği zaman en güzel.
her zaman yazarım/söylerim.
serena 10 dakika sendromu diye.
eğer o isteğe 10 dakika hakim olabilirsek
gerisi cok rahat.
sigarayı bırakanlar gibi
eğer o kriz geldiğinde kendimizi tutabilirsek
sonrası o kadar iyi ki.
sonuç olarak
tutmak , tutabilmek.
insanın kendi yararına.
s*
ama onu yapmaması gerek.
ne kadar yoğun olursa olsun durmayı düşünmek gerek
insan kendini tutabildiği zaman en güzel.
her zaman yazarım/söylerim.
serena 10 dakika sendromu diye.
eğer o isteğe 10 dakika hakim olabilirsek
gerisi cok rahat.
sigarayı bırakanlar gibi
eğer o kriz geldiğinde kendimizi tutabilirsek
sonrası o kadar iyi ki.
sonuç olarak
tutmak , tutabilmek.
insanın kendi yararına.
s*
13 Ağustos 2009 Perşembe
düşünmekten yorulanlar klubü*
ellerim terlemiyo o kadar artık
düşünmekten yorulmak böyle bişi olsa gerek
yukarı bakıyorum
tavanlara
konan böceklere bakıyorum
gece ışığa gelen.
ne kadar zor hayatları
onları düşünüyorum.
yoruluyorum.
aklımda o kadar çok soru var ki.
yarısı cevaplanmış
diğer yarısını cevaplamaya çalışırken
yeni sorular üretiyorum.
ne kadar doğru..
ne kadar ileriye dönük.
cok hızlı bu hayat
cok..
yetişemiyorum bazen
yakalamak cok zor.
yaşananları bi kalemde silmek
sonra beyaz sayfa
hadi
yeni baştan başla..
bi koruma tutmak istiyorum kendime
her türlü korkuma karşı
haber versin bana.
yokum burda.
bedenen varım.
çoğu zaman.
düşünme sporu ..
detaylarr..
hayatı ne kadar güzelleştirsede..
düşünmekten yorulanlar klubü.
evet ben klubün asil üyesiyim.
s*
düşünmekten yorulmak böyle bişi olsa gerek
yukarı bakıyorum
tavanlara
konan böceklere bakıyorum
gece ışığa gelen.
ne kadar zor hayatları
onları düşünüyorum.
yoruluyorum.
aklımda o kadar çok soru var ki.
yarısı cevaplanmış
diğer yarısını cevaplamaya çalışırken
yeni sorular üretiyorum.
ne kadar doğru..
ne kadar ileriye dönük.
cok hızlı bu hayat
cok..
yetişemiyorum bazen
yakalamak cok zor.
yaşananları bi kalemde silmek
sonra beyaz sayfa
hadi
yeni baştan başla..
bi koruma tutmak istiyorum kendime
her türlü korkuma karşı
haber versin bana.
yokum burda.
bedenen varım.
çoğu zaman.
düşünme sporu ..
detaylarr..
hayatı ne kadar güzelleştirsede..
düşünmekten yorulanlar klubü.
evet ben klubün asil üyesiyim.
s*
12 Ağustos 2009 Çarşamba
yinternet*
ah bu ferahlık hiç bırakmasın peşimi.com/anasayfa/serenasezer/hadibakalım/gülegülegit/abbooooaaav.html
9 Ağustos 2009 Pazar
çimen*
evet bugünkü yazım aylardır bana bi blogu olduğunu söylemeyen.
ve buna dün karar veren dostum hakkında.
bizim ilginç bi ilişkimiz olduğu söylenebilir.
hatta baya ilginç ve grafiği de son zamanlarda sabit olsada
seneler boyunca yukarılı aşağılı bir yol izlemiştir.
bu dostumla yaklaşık 3 sene aynı sınıfta okuduk.
hazırlıkta tanışıyoduk.
lise 1 'in başında boşboğazlığım yüzünden kavga ettik.
lise 1 'in ortalarında ise pek sevmediğim fransızca öğretmenimin
hayatında yaptığı en iyi şey sayesinde dost olduk.
bizi yanyana oturttu.
ve lise 1 onun yanında geçti.
o zaman konusmaya başladık.
en başta utanıp sıkılsamda.
sonradan ortak yönlerimiz ve 'farklılıklarımız' olduğunu kabullendik.
ama en güzeli izin problemimiz olmadan sabahlara kadar beraber oturabilmemizdi.
gerek TGI fridays'i beraber kapatmak.
gerek birbirimizin evinde.
bizim kafamız uyuşan nadir kafalardan.
çok eğlenirdim onunla.
çünkü beni anlamak onun özel bir yeteneğidir.
pek anlatmama gerek yok olayları.
girişi verdiğimde çözer gerisini kendisi.
en karmaşık 'ergenlik' çağımızda beraberdik.
hep.
tartıştık.
çok tartıştık.
yanlış işler yaptık.
uzun süre konuşmadık.
ama başıma gelen bütün 'bok' larda yanımda ilk kendisini buldum.
neden ?
açık görüşlü.
neden ?
çözüm üreten.
neden ?
çılgınlıktan korkmayan olduğundan.
neler yaptığımıza gelince.
o kısmı da bize kalsın.
çok eleştirdik birbirimizi.
hem de çok.
ama sonunda beraber ağlayabilitemiz olduğunu gördük.
ağladık.
bi dönem gerçekten uzaklaştık.
sonra büyüdük.
artık olgunuz.
hayati problemler yaşamıyoruz.
tek hatamız belki de sorun olunca söyleyememekti.
ama artık o da yok.
löp diye dile getirebiliyoruz.
açıkçası artık problem yaşamıyoruz.
o da diğerleri gibi yurt dışına kaçtı, evet beni bıraktılar.
önemi yok.
teknoloji saolsun.
daha fazla anlatmicam.
ama aramızdakinin tarifi gerçekten pek mümkün diil.
çünkü biz farklı dünyaları bir araya getirip, kesişim kümelerini birleşimden daha büyük yapabilen 2 insanız.
imkansız diceksiniz.
hah işte onu başaranız.
seni gerçekten çok seviyorum.
çatlak dostum.
okuduğunda gözlerin dolmasın.
çünkü duygusallık katmadım.
write up yazmayı pek beceremem bilirsin.
ya sen beni tanırsın ya.
beni bilirsin.
beni benden iyi bilirsin.
hadi kolay gelsin.
(L) cemmy.
s*
7 Ağustos 2009 Cuma
kabuk*
unutuyo insan
gerçekten bi iyi olay diğer bütün kötüleri unutturuyo
iyi bi şey mi?
evet bi yerde.
bence.
kötüleri hatırlamak da cok iyi olmasa da
bazen insan tam tamına unutmak istemiyo.
neden ağlayamadım ki
sevgi eksikliği mi
niye.
ama ota boka zırlamayı iyi bilir.
acaba büyük olaylar ruh sağlığını mı bozuyo.
her şey gelip geçiyo
belki o gelip geçme sırasında acısını yaşamak
onu biraz olsun tatmak istemek.
dahası özlemin yarattığı minik cızırtıyı içinde hissetmek.
yazmak yazmak
sayfalarca yazmak
klişelerin bokunu çıkarmak.
kullanmak sürekli.
ne kazandırıcak?
ne kaybettiricek ?
her şey aynı devam edicek.
rutinimden ayırmayın beni.
dönmem zor oluyo.
s*
gerçekten bi iyi olay diğer bütün kötüleri unutturuyo
iyi bi şey mi?
evet bi yerde.
bence.
kötüleri hatırlamak da cok iyi olmasa da
bazen insan tam tamına unutmak istemiyo.
neden ağlayamadım ki
sevgi eksikliği mi
niye.
ama ota boka zırlamayı iyi bilir.
acaba büyük olaylar ruh sağlığını mı bozuyo.
her şey gelip geçiyo
belki o gelip geçme sırasında acısını yaşamak
onu biraz olsun tatmak istemek.
dahası özlemin yarattığı minik cızırtıyı içinde hissetmek.
yazmak yazmak
sayfalarca yazmak
klişelerin bokunu çıkarmak.
kullanmak sürekli.
ne kazandırıcak?
ne kaybettiricek ?
her şey aynı devam edicek.
rutinimden ayırmayın beni.
dönmem zor oluyo.
s*
2 Ağustos 2009 Pazar
rut'in (L) alışabilite*
yenilikler oluyo.
diyoruz.
alışamam ben buna.
bal gibi de alışıyo insan.
facebook yenilendi 2 kere.
2'sinde de eskisini istiyoruz diye delirdik.
ama noldu ?
alıştık.
şimdi eskini dahi hatırlamıyoruz.
msn de de aynı şey.
yenisine geçmek insanı cok yoruyo.
işte hep dediğime geliyo zaten.
rutinin bozulması.
insanı önce bi sarsar kızdırır.
sonra yavaştan alıştırır.
ama o alışma süreci off off.
alışmayı aşan , yeniliğe di takmaz.
sancılı dönemi atlatınca insanın bişeyciği kalmaz.
s*
diyoruz.
alışamam ben buna.
bal gibi de alışıyo insan.
facebook yenilendi 2 kere.
2'sinde de eskisini istiyoruz diye delirdik.
ama noldu ?
alıştık.
şimdi eskini dahi hatırlamıyoruz.
msn de de aynı şey.
yenisine geçmek insanı cok yoruyo.
işte hep dediğime geliyo zaten.
rutinin bozulması.
insanı önce bi sarsar kızdırır.
sonra yavaştan alıştırır.
ama o alışma süreci off off.
alışmayı aşan , yeniliğe di takmaz.
sancılı dönemi atlatınca insanın bişeyciği kalmaz.
s*
relaksasyon*
ohh
coktandır beklediğim ferahlık sonunda geldi beni buldu.
buldu da öyle güzel bi zamanda buldu ki.
havalar bi acaip bu aralar.
bi açık bi kapalı
olsun
seviyorum.
s*
coktandır beklediğim ferahlık sonunda geldi beni buldu.
buldu da öyle güzel bi zamanda buldu ki.
havalar bi acaip bu aralar.
bi açık bi kapalı
olsun
seviyorum.
s*
Kaydol:
Yorumlar (Atom)