27 Nisan 2017 Perşembe

La La La La La, zıpLa!

görevin dedi.
insanları bir araya getirmek.
bağlamak, coşku duymalarını sağlamak.
görevin dedi.
insanları bir yerlerinden birbirlerine kenetlemek.
izole hayatlardan sıyırtmak.
kendin için de öyle yap, zaten yapıyorsun dedi.
ama bu birleşmelere uzaktan baktığında sakın üzülme dedi.
gurur duy.
gurur duy çünkü sen bunları yaparken duyduğun hazla yüceleceksin.
yaparken ve yaptıktan sonra duyduğun gurur kulaklarına bir ninni gibi gelecek.
rüzgar esecek ama üşümeyeceksin.
güzel şeyler için adımlarını atıyorsun.
atmaya devam et.
ama atarken üzülme.
sevin, mutlu ol, çok mutlu ol, yaptığın şeyin güzelliğine kaptır kendini.
bağlamalara eser olarak bakma, sadece keyif al.
o zaman çok güzelleşiyor be dünya diye cevap verdi.

21 Nisan 2017 Cuma

Tek başına olduğun yerler düşünceler ve hayaller.
Dokunulmaz, ulaşılmaz, hesap vermez, acayip bi yer yani.
Ordakiler sır saklıyolar yani aslında hiç konuşmuyolar.
Aman bi şey söylemesinler :)
Biraz korkutucu olabilir.
Sınırsızsın ya orda, itirafa gerek yok zaten.
Oradakiler yeryüzüne inince adına itiraf deniyor.

O kadar işte uykum geldi.

Fi'nin 5. Bölümünü izliyorum saat 03.32

İyi geceler

S*

19 Nisan 2017 Çarşamba

nomorezitres*

sahip olduğum stresli ve panik yapımı yavaştan sakinleştirdim ve sakinleştirmeye devam ediyorum.
ama çevrem beni o kadar bu şekilde kabullenmiş ki.
stres veya panik olmadığımda bile öyle oldum sanıyorlar.
şimdi vakit, çevreme, "artık bu halden kurtulayazdığımı" anlatma zamanı demiyorum.
ona da gerek olmadığına karar verdim.
sakince ve stressiz yaşamak çok keyifliymiş gerçekten.
ha tabi kolayca bitmeyecek bu ruh hali ama üzerinde yoğun bir çalışma sergilediğimi ben biliyorum :)
artık "sakin ol" dendiğinde aslında sakin olduğumu söylemek yerine, "tamam" diyor geçiyorum.
umarım kısa sürede tamamını başarırım.
sevgili blog, burada olduğun için teşekkür ederim.
ulusun miniminnacık bir kısmına da olsa seslenebilmek çok hoş.

homofis mesaim 20 dakikaya sonlanıyor.

herkese keyifli günler!

s*

16 Nisan 2017 Pazar

seçimsonuçlarıbunlar*

İtinayla sarılmış bir yumağın içinde debeleniş.
Ama vakit az. Sadece bir kabullenmeyiş.
İstemiyorum azad zamanı.
Öyle bir geçsin ki, anılar aynaya baktıklarında kendilerinden utansınlar.
Vicdan karmaşası bu başı çeken.
Sorgu odası her sabah uyandığım.
Tebessümü çok güzel, hep devam etsin.
Zamansız değişim, yanlış zamanda gelişim.
Bana ait olduğunu sandığım ama bana ait olmayan suçlar genlerimi temizletme fikrine sahip olmama sebep oldular.
Düşüncelerdeydi bu kaçıncı baskı? Olmasaydı keşke bu kadar baskı.
Olmasaydı, tükenmezdi, olmasaydı da sonsuzluğa gitseydi.
Zaman nerdesin zaman.
Eğer sen yoksan zaman zaman kaçıp gitmelerdeyim o zaman.

12 Nisan 2017 Çarşamba

özelgüvenliklisitelerdesürprizyapmasorunsalı*

Kafama acayip takılıyor bu konu.
Özel güvenlikli sitelerde yaşayan arkadaşlarımıza nasıl sürpriz yapabiliriz ki?
Geldiğinde, kime geldiğini soran güvenliklere cevap vermeden içeri giremiyoruz.
Böyle olunca da istesen de sürpriz yapamıyorsun.
Sürpriz keyfini güvenlik yaşıyor.
Ya da hiç takmıyor.

Sorunsala çözüm rica ederim.

Teşekkürler,
Sevgiler,
s*

24 Şubat 2017 Cuma

merakettim :)

sensörlü ışık bulunan WC'lerde, işimiz biraz uzun sürdüğünde, ışık söndüğünde, acaba herkes aynı el kol kaldırma hareketini yaparak mı ışığı tekrardan yakıyor?
merak ettim :)

22 Şubat 2017 Çarşamba

blablalölölö

kendimi alamadım resmen
ne kadar çok şey kayıtlı ama ya
şu dünyadan göçsek yeminle karakterimizi çizecek, kişiyi tamamıyla yaşatabilecek kadar bilgimiz var şu internette.
hali hazırda seneler evvel giriş yaptığımız için artık kaçış yok zaten
bu sebepleeeeeeee;
aslında tüm bilgilerimizi güzelce süsleyip, göçtükten sonra acayip popi olabiliriz diye düşünüyorum :) 
hani torun torbamıza da miras kalır be ya..

13 Şubat 2017 Pazartesi

niye dediğim şeyler*

Niye dediğim/diye sorduğum çok şey var mesela.
Mesela..
Niye dizilerde çok fazla WC sahnesi olmaz?
Niye sabah kahvaltısında öğlen/akşam yemeği yemek istediğinde "sabah sabah??" diye sorarlar?
Niye gittiğimiz yerlere göre değişen dress code'lar var?
Niye İsviçre pasaport defterinin kabı çok güzel?
Niye sıra bekliyoruz?
Niye ben haftanın en az 3 günü makarna yiyorum?
Niye bu makarnaya sos olarak domates suyu kullanıyorum?
Niye insanlar soğukta üşürken ben odam çok sıcak diye şikayet ediyorum?
Niye tabağımda yemek bırakamıyorum?
Niye yemek yemek benim için bir keyif?
Nasıl tokken yemek yiyebiliyorum?

Konu yine yemeğe geldi ha ha ha :)
Ben bi yemek yiyip geliyorum.

s*

8 Şubat 2017 Çarşamba

yaşanacak olan zaten yaşanacak.
verdiğin enerji zaten insanın kendisine dönüş yapar ki.
müdahale etmeden bekliyorum.
ne olacaksa olacak.
yazılmıştır diye düşünüyorum ama bazen de Sliding Doors gibi geliyor.
hani istesek değişebiliyor mu? o anı farklı yaşayınca gerisi tamamiyle mi değişiyor?
ne yapmak lazım?
bilmiyorum ama ben müdahale etmemeyi tercih ediyorum.
belki çok boş, belki çok anlamsız.
ama yine de dokunmuyorum.
ne yapıyorsun o zaman derseniz.
hiiç.. duruyorum.


25 Ocak 2017 Çarşamba

düşüncelerimi okusalar da açıklamaya çabalamasam aslında..
kimse sormuyo gerçi ama olsun, laf olsun :)
o çocukça düşüncelerimi bilseler
büyümekten nefret ettiğimi bilseler
biliyolardır bence ya.
eskiden bi Serena vardı ya, bu aralar onu çok düşünür oldum ya
niye taktım bu kadar anlamıyorum
obsesif? yok caaanım.
sabahlara kadar kahkaha atmak istiyorum, böyle ağlayana kadar gülmek.
istemekle bitse keşke ya
bu arada halen kabullenemiyorum kafamdaki durumu, ona belki 908048309 yıl sonra değinirim.
gülecek ortam yaratmaya çalışmaktan yorgun düştüm bi de.
içimden geliyor ama vücudumun bir tarafı yok diyor.
ya niye yok diyosun?
hangi kısımsın sen?
ya şimdi adam gibi "evet ben izin vermiyorum" de!
ya da sonsuza kadar sus. şaka şaka, her ne kısımsan susamayacağını biliyorum.
benim parçamsın en nihayetinde değil mi.
ne aradığımı ne bulmak istediğimi bilmiyorum.
La La Land'i izledim. Evet sıkıldım, beğenmedim, itiraf ediyorum, çok beğenicem diye gittim ama maalesef.
Ama o müzikleri beni benden aldı, dinlediğim an başka diyardayım, bittiği an na işte burdayım yine.
halen geçen akşam beğenmediğim dürümü düşünüyorum ara sıra.
tam tatmin isteyenler derneği. TTİD. Başkan benim herhalde.
yani, o kadar iyi bir dürümcüde bunun olması mı lazımdı.
hayallerle gidiyosun ya, en iyi seçenecek bu diyosun. tabii, eskinin popülerleri saldılar şimdilerde.
popin arttıkça kaliten düşer, bu bilinen bir gerçek.
dürüm bile şaşırmıştır neden onu bu kadar düşündüğüme.
nasıl ama? çılgınlar gibi kafa dağıtmışım di mi?
yok ya değişecek gibi değilim.
çok özledim.
araya sıkışan laflara takılmayalım.
aşırı özledim.
hoop, takılmayalım dedik.
tamam geçtik. ne diyorduk en son?
Hah dürüm!
dürümden ziyade, biraz konuşma dili biraz yazı dili yazıyorum.
olsun ya, eleştirmez kimse. Serena'dır derler.
Ah o dürüm var ya, ayıp ettiniz be abi.
Aslında keşke tadından emin olduğum tavukludan mı yeseydim düşünmüyor değilim.
uzun süredir başarılı miktarda soğan tüketiyorum.
soğan çok iyi ya.
özledim diyorum.
soğan demek, yalnızlık demek.
soğan demek, asosyallik demek.
soğan özgürlük bence.
soğanla ilgili realist bir yazı yazmayı düşünüyorum.
alooo, kendi dünyasında boğulan Serena neettin allasen?
ay ne güzel dökülüyor kelimeler, şaşırttım kendimi.
insanın en iyi arkadaşı kendisi olunca tabisi. Uzaktan üzücü ama yakından şahane.
beraber geziyoruz, yiyoruz, içiyoruz, market falan geziyoruz.
Fast food gömüyoruz, balık bile yiyoruz.
Tavsiye ederim, Serena'yla vakit çok keyifli geçiyor.
Serena ve ben. İkimiz. Yok tekimiz?, sadece ben?, yok tek? aman neyse.
Kaptırdım kendimi. Ama olsun, aman canım.
Hadi Serena.
Saat kaç oldu.

Peki Serena, yatıyorum o halde.
(Bu sadece bitiriş sözü canım)
Tabii ki edebi değeri yüksek kitaplarımdan okuyacağım.
EVET MARKETTEN KİTAP ALIYORUM.
Sıkıntı mı var canım?
Ucuz kitaplar alıp okuyorum, sonra ohhh bissürü kitap bitirmişim diye seviniyorum.

Serena yeter mi?
Önce sen kapa ya :)
Yaaa sen.
Yaaaa sen.
Ok peki, ben kaparım.
Yalnız ok dedin de tripli misin?
Yok ya, uzatmak istemedim.

Peki canım dostum, Serenacım.

İyi geceler dilerim sana :)
Sırf toplum baskısından ve gece bekçisi olmadığım için kapatmak durumundayım.

Hep diyorum tabii, gece bekçisi başka bir meslek.
Bir de şunu düşünün.
Yılın bir zamanı gece olmayan Nordik ülkelerden birinde yaşayan bir gece bekçisi olsaydık?
O zaman sabah kalktım, sabah yattım diyecektik.
Yani normal bir meslek olacaktı.

Peki yılın bir zamanı gece olduğunda napıyor gece bekçileri?

Bunu düşünürken ufak rüyalar görmeye gidiyorum.

Ha bi de, yazdığım hiç bir şeyi okumadım, sadece Serena'yla konuşuyorum ya, onu yazdım.

Ciao

s*


22 Ocak 2017 Pazar

Bugün yine çok değişik bir gündü.
Sabah kalktım, kahvaltı ettim.
Mutfağı topladım.
Annemle dolma sardım.
Evden çıktım, sinemaya gittim. Evet her zamanki gibi tek.
Sinemadan çıktım, yakınlarda önüne kolay parkedilecek McDonald's aradım.
Bulamadım.
Dürümcüye gittim.
Kuzu şiş dürüm söyledim, tek lavaşlı. Yanına da bir ayran bir kola söyledim.
Dürümü beklerken masadaki biberlerden yedim.
O kadar acıydı ki, bütün ağzım yandı.
Dürümün tadını alamadım. Koladan oda spreyi tadı geldi.
Dürümcüden çıktım, markete gittim.
Boş boş gezdim 33 dakika.
Kepekli makarna aldım.
Eve geldim.
Sonuca bağlayayım.
Herkes mutsuz biliyorum ama ben eksik hissediyorum.
Ne bir yemekten ne bir aktiviteden keyif alıyorum.
Tatminsizlikten yıkılıyorum.
Ama dışarıya söylemiyorum, kendi kulağım duymasın diye.
Son çare yazıyorum, kulağım duymuyo belki ama gözüm görüyor ne yapayım.
Ne zaman geçicek bilmiyorum.
Beklentilerimi düşürmek değil, yapmam gereken beklentilerimi yok etmek.
Sıfırlamak yani.
İnsanım ya.
Tekilim.
İyi miyim değil miyim bilmiyorum ama iletişimimi kaybettim sanırsam.
Hayallerimde canlandırdıklarım belki düşünmekten vazgeçince gelir kim bilir.
İyi geceler.

18 Ocak 2017 Çarşamba

boşluk değil bu, bomboşluk.
bomboşlukta yürümek,
bomboşlukta konuşmak,
bomboşlukta dinlemek,
bomboşlukta yine ne düşüneceğini bilmemek,
kendine gelememek.
kendine hiç gelememek.
kaybetmek.
o kadar garip ki.

9 Ocak 2017 Pazartesi

ya konuşmak istiyorum ne yapayım
çok sıkıldım, sıkıldım.
üzme, kırma, yapma, dur
duymak istemiyorum artık, düşünmek de
konuşmak istiyorum, anlatabiliyor muyum
konuşmak.
iletişimsizlik doğru olabilir ama ben bunu istiyorum
etrafta bağıramadığım için de buraya yazmak durumundayım
eyv

6 Ocak 2017 Cuma

hava baya güzel ama kar alarmı var.
olayı hiç anlamadım.
nötr hayatıma katılan gereksiz bir bilgi daha.
yetişecek bir yerim yok, yaptığım bir plan yok.
ileriye dönük herhangi bir planım an itibariyle yok.
yazacak bir şeyim yok aslında.