5 Nisan 2011 Salı

47 saniye*

şu an o kadar neler hissettiğimi bilmiyorum ki
içimden neler geçiyo anlatmaya çalışsam beceremem
çizsem yamuk olur
şarkı yapsam sıkıntı olur
hayat nasıl da karşındakinin sana yaptığını gösterince
oha ya bunu bende yaşadım diyosun
hepimiz aynı durumdayız
hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz
o farklı olanlar var ya onlar da aynı
ama hissiyat farklı olan aslında
sen kendini farklı hissediyosan
sen farklısındır
bugün ben kendimi cok mutlu hissediyorum
halen de öyle.
şükrediyorum
hep şükrediyorum
ama bildiğimiz şekilde değil
farklı yollarla
bu benim farklı olduğumu gösterir mi?
hayır
ben rutin aşığı bi insanım
bunu 39483049843 kez söylememe rağmen doymadım
doyamadım
ben her şeyin planlı olmasını aslında olmamasını istiyorum
ben manyak mıyım ?
ne kadar da 'BEN'cilim
ama işime gelince çok da güzel sencilim.
onculum.
bizcilim.
sizcilim
onlarcılım.
eke bakar mısın
Türkçeye bakar mısın
ne kadar zengin ne kadar da kafiyeli
ne kadar da kullanılabilir bi dil
ne kadar cok kelime oyunları var
işte o bütün oyunlar benim
benim derken
ben ben değil
sahip olma anlamı taşıyan 'benim'
ben kimim ?
ben mi kimim ?
ben dert dinlerim
ben saatlerce dert yanarım
araya espriler katarım
cünkü ben ağır öfkeye ağır sinire gelemem
hemen duygusallıktan ölürüm
oracıkta ölürüm
gerçek anlamda değil
mecaz anlamda
beni bitirir ben biterim.
geri dönemem
dönüşüm o kadar uzun sürer ki
kinsiz insanlara imrenirim
o kadar çok imrenirim ki bazen onlar gibi olmayı hayal ederim
o kadar çok hayal kurarım ki
çılgın bediş yanımda solda sıfır kalır.
bunları yaklaşık 39 saniye içinde yazdım ve şimdi de
salona gidiyorum
cünkü büyümüş de küçülmüş kardeşim şov yapıyo.
biraz onu dinliyim.
çok şanslıyım.
o'na sahip olduğum için.
beni her türlü zorluktan kurtaran o.
tahtalara vururum her zaman.
onu çok seviyorum.
her zaman yanımda.
bi insanın onu anlayan bi kardeşi olması.
işte o paha biçilemez.

s*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder