
bir gün bir sofra için herkes bir araya gelmiş.
domatesler bi köşede, makarnalar paketlerinde, tavuklar bir kapta, galetalar ayrı bir yerde
göbek salata yaprakları suyun içinde keyif yapıyolar,
sivri biberler dedikoduda,
sular birazdan kaynicaklarından,
yağlar da birazdan cozurdicaklarından habersiz olarak heycanla bekleşiyolardı.

menü tahmin ettiğiniz gibi domates soslu makarna , schnitzel ve salata.
domatesleri ikna etmek çok zor olmamış.
çünkü onlara sos olmanın ne kadar güzel bişey olduğunu anlatan makarnalar da durumun çok farkında değillermiş.
bakın üsttesiniz, renk verirsiniz, tadınız bizi mükemmel yapar demiş makarnalar.
sıra makarnalara gelmiş.
bu sefer suda keyif yapan göbek salata yapraklarındaymış ikna sırası.
demişler ki siz olmazsanız bizimle hayatta doymazlar.
hem asıl yemek sizsiniz biz sadece yandaki süsüz.
makarnalar da ikna olmuşlar.
en zoru ise minicik parçalara ayrılıcak olan galetalarmış.
neyse ki galetalar çok pratik zekalı olmadıklarından bunu bir eğlence olarak görmüşler.
miksere girerken bile yüzleri gülüyomuş.
tavuklar ise en ağırbaşlı olanlarıymış.
galetalara bulanıp yağda cısss şeklinde ses çıkaracaklarını taa önceden biliyolarmış.
kümesteyken öğrenmişler bunları.
onları besleyen adamları konuşurlarken duymuşlar.
ve o günden beri kendilerini bu duruma hazırlamışlar.
o yüzden sakinlermiş.
salatalar ise sudaki keyiflerinin bitmesini hiç istemiyolarmış.
çünkü bittiğinde parça parça ayrılıcaklarmış da ondan.
sivri biberlerin en çok üzüldükleri şey ise içlerinde sakladıkları minik topçuklardan ayrılmakmış.
çünkü biberlerin arasında en çok topçuğa sahip olan biber en cool biber seçilirmiş.
tabi salataya koyulucakları için topçuklarıyla vedalaşmışlar.
kısacası salatanın içinde her sivri biber birbirine eşit olmuş.
bu hikaye de burda bitmiş.
bizlere afiyet olsun, onlara cennette gün doğsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder