en sevdiğim pantolon görünümlü pijamamı giydim.
en rahat sweat-shirtümü ve kaban görünümlü ince yünümü giydim.
1800 model philips kulaklıklarımı da aldım ve yürüyüş diye tabir ettiğim gayrettepe gezintisine çıktım.
akşamüstü en sevdiğim hava.
parka doğru yürüyodum sonra çok sevdiğim ama bi kere bile gitmediğim minik pastanecik 'Funghi' nin önünden geçerek yoluma devam ettim.
sonra bi şekilde parka geldim.
oturdum.
2-3 arkadaşımı aradım parka gelsinler diye.
tek başıma olduğum için öncelikle dalga gectiler sonra da gelmediler =)
ne şanslıyım ki gelmediler!
bizim parka yeni spor aletleri konulmuş.
kafamı bi çevirdim hepsinin üstünde birer moldov bayan sohbet ediyolar.
yarım yamalak türkçeleri ve kendi dillerinde karışık olarak.
bakıcılığını yaptıkları yaşlılar da biraz ötede oturuyolar.
ordan bi alet kestirdim gözüme hemen yanına gittim.
bisikletmiş.
çevirmek için oturdum.
bi anda kendimi moldov bayanlarla muhabbet içerisinde bulmiyim mi?
nası eğleniyoruz ama.
sorular soruyolar , o kadar komik konusuyolar ki kendimi tutamayıp güldüğüm zamanlar oldu.
sonra kalkmaları gerektiğinden , memnuniytlerini belirtip ' aydi serana gorüjürüz ' dedikten sonra uzaklaştılar.
kısacası arkadaşlarımın gelmemesi durumu yaşayacağım kaçınılmaz eğlencemin mimarı oldu.
Lana , Maria , Sofia , Tasya ' ya cok teşekkür ederim =)
Bir reklamcının her şeyden haberi olmalı ! adlı felsefeme katkı sağlayan cuma günü eğlencesine saygılarımı sunarım.
6 Mart 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder