4 Mart 2009 Çarşamba

kasabımızın kuryesiyle aramızdaki samimi dostluk*

kasabımızın kuryesi.
isim vermediğimden yine değiştiricem ve ' Kamil ' dicem.
Kamil Bey yaklaşık 4-5 senedir kasabımızın kuryesi.
nasıl bu kadar samimi olduk derseniz
bu son 2 sene içerisinde oldu
çünkü daha evel lisedeydim ve bütün gün okuldaydım.
şimdi çoğu zaman evde bulunabiliyorum
ee tabi Kamil de bu vesileyle benle tanışma şansına sahip oldu
hatta adım üzerine yaptığı yorumlarla beni tanıma şansını bile elde etti.
( Farketmişsinizdir önce Kamil Bey diye hitap etmeme rağmen şimdi sadece Kamil diyorum çünkü biz çok iyi dostuz! )
Kapı çaldı.
Kim o ? dedim.
Kasap. dedi
Kamil'le ilk tanışmamız o gün oldu.
herkes gibi o da ismimi anlamakta zorluk çekti.
ödeme kağıdının altında iki kutu var birine kendi adını birine teslim alanın adını yazıyor.
İlk kağıt -Kamil- -Selena- şeklindeydi.
Şöyle bi bakıp güldüm
çünkü bu dizi yüzünden ismim oraya buraya kurban ediliyodu bu da bunun en açık örneğiydi.
Kamil kağıdı verdi 'iyi günler' diyip gitti.
diğer geldiğinde ise adımı tekrar sordu , unutmuş olması tabi ki muhtemel.
bu sefer Serena yazmayı başaran Kamil o günden sonra adımı hiç unutmadı.
her geldiğinde nasılsınız 'Serrrrrena hanım' şeklinde hitap ediyor , ortadaki harfin 'L' değil 'R'olduğunu bildiğini göstermek istercesine bastırarak söylüyordu.
Kamil ondan sonraları hatırımı sormaya , klasik 'okul nasıl ?' falan muhabbetlerine girse de hiçbir zaman saygıda kusur etmedi.
Bu yazıyı yazmamın sebebi Kamil demin yine geldi
hafifçe gözlerimi ovuşturdum bi kere de esnedim o -Kamil- -Serena- yazmakla meşgulken.
bunu farkeden Kamil 'kusura bakmayın uyandırdım mı ?' diye sordu.
hayır dedim yorgunum biraz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder